Bu zavallı hayvan
kimi zaman iltifat, kimi zaman hakaret mevzusu olmuştur.
'Eşek gözlü' deyip iltifat ederken. 'sus len eşek sıpası'
deyip hakaret eden yine biziz ya da 'eşek hoşaftan ne anlar' diyerek küçümseme
ifadesi kullanan.. Ha bir de 'eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir' lafı
var..
Şimdi 'bu
zavallı eşeği nasıl bilirsiniz' diye sorsam size.? Eminim ki ulema bölünür
Politik açıdan
inceleyelim önce; Eşeklerin inatçı olduklarına dair olumsuz inanç, aslında
sahiplerinin bu hayvanın oldukça gelişmiş kendini koruma dürtülerini
yanlış anlamalarından kaynaklanır. Bir eşeğe, zorlayarak ya da korkutarak,
kendi yararına olmadığına inandığı bir işi yaptırmaya çalışmak oldukça zordur.
Bu davranış atlardakinin neredeyse tam tersidir çünkü bir at, örneğin, güvensiz
bir zemin üzerinde yol alma konusunda eşeklere göre çok daha sorunsuz bir tavır
çizer.
Eşeklerin davranış ve bilişleri üzerine yapılan ciddi çalışmalar görece sınırlıysa da bu hayvanlar oldukça zeki, dikkatli, arkadaş canlısı, oyuncu ve öğrenmeye meraklı gibi gözükmektedirler
Eşeklerin davranış ve bilişleri üzerine yapılan ciddi çalışmalar görece sınırlıysa da bu hayvanlar oldukça zeki, dikkatli, arkadaş canlısı, oyuncu ve öğrenmeye meraklı gibi gözükmektedirler
Dini açıdan incelersek; Bir gün Mevlana dostlarına yine mana incileri saçıyordu birden başını kaldırdı ve dostlarına sordu: ”Allah: en çirkin ses eşek sesidir” lokman 19.. buyuruyor ve ”En çirkin ve tiksinti verici ses neden eşeğe ait sayılıyor dostlarım bunu biliyor musunuz…” dedi.
Mevlana’nın dostları,
konuyu açmasını beklediler. Mevlana: ”Her hayvanın kendisine has bir inlemesi,
bir zikri ve bir tesbihi vardır. Bu seslerin bütünü yüce yaratıcıyı bir
anıştır. Devenin böğürmesi, arının vızıldaması, aslanın kükremesi gibi bütün
hayvanların sesi yüceler yücesini anıştır.. Halbuki zavallı eşek sadece iki
belli zamanda anırır: Karnı acıktığında ve cinsi yakınlık hissettiğinde…
Bu halde gösterir ki;
eşek sadece boğazının ve üreme organının esiridir . Bundan dolayı ruhunda Allah
inancı olmayan , aşk sesi olmayan , kafasında bir sevda ve sır taşımayan kimse
eşekten daha aşağıdır…
Bu kıssa ile eşek
cenneti tabirini de netliğe kavuşturmuş oluyoruz.
Şimdi bu yaratığın
Allah ile arasındaki bağ tabii ki konumuz dışı. Bir insana aslında eşek derken
o insana iltifat etmiş mi oluyoruz, benim kafamı meşgul eden asıl mesele bu..
Çünkü koyun gibi güdülemez ve at gibi kayıtsız şartsız sadakat beklenemez bu
hayvandan kendi iyiliğine uymadığı için reddeden inadı ile meşhur olmuş bu
hayvanı sırf yük taşıyor diye küçümsemekte bize yakışmaz sanırım. Çünkü bir
eşek kadar iradeli olamamış bir çok insan var günümüzde güdülmeye alışmış..
Emre sadık bir dört
ayaklı için bilinen bir övgü kelimesi şu an aklıma gelmiyor ama ben bundan
sonra bana eşek (gözlüm) diyene hiç kızmayacağıma eminim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder