İlla ki beklenilen mucizenin Hz. Musa’nın kızıl denizi ikiye yarması yada Hz. Muhammed’in Miraca çıkması vs gibi bir şey olması gerekmez. Mucize bazen görebilen bir gözdedir.
Mağara girişinin örümcek ağı ile kaplanması konum değil benim, zira benim ruhumun ağzı paramparça, Kızıldeniz'in boydan boya açılıp da Hz. Musa'ya inananların o yoldan ilerlemesi hikayesi de konum değil zira hayat denizi üzerime çökmüş. Boğuluyorum ben.
Ölü insanı diriltmiş Hz. İsa dan da bahsetmeyeceğim zira ne uyku tutabiliyor artık beni. Ne de ben uykuyu.. Her an ölüp ölüp diriliyorken ben…Neyin yalan neyin gerçek, neyin yaşam neyin ölüm, neyin rüya neyin düş olduğunu sorgulamıyorum karıştı birbirine. Ellerimi ceplerime sokmuyorum artık yürürken.
Her hangi birisi tutsa elimden. Giderim ardısıra. İşte bu kadar vazgeçtim her şeyden. En çok da kendimden.
Herşeyin bittiğini düşündüğün sırada ve üstelik bu fikre de alışmak üzereyken elmas parlaklığında bir çift gözle çakışmak…. İşte bu bir mucizedir ve bu etki ile hayata yeniden doğarsınız. Mucize etkisi yaratır çünkü bu ruhunuzda. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir, hareketsiz tembel yürekleri heyecanla doldururlar, kendinize, karşılaştığınız mucizeye ve o ana inanmak istemezsiniz etrafınızda kelebekler uçuşur inanacağınız yoksa da sizi mucizelere inandırır.
Ama bir soru takılıp kaldı aklıma; mucize gerçekleşirse eğer, mucizeliği biter mi?
Samyeli Tuana
Her Hakkım Saklıdır®™
|l|lllll|lll||ll||lll
12041983 0545
Her Hakkım Saklıdır®™
|l|lllll|lll||ll||lll
12041983 0545
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder