
Kadının kadına, erkeğin erkeğe eşitliği söz konusu değilken kadın - erkek eşitliği mevzu bahis bile olamaz. Yaradılışı üzere kadın ve erkek gerek fiziksel, gerek kimyasal, gerek biyolojik, gerek mekanik güç bakımından hep farklı olmuştur. Zaten eşit olması da gerekmez, her iki tarafın kendine göre üstünlükleri vardır ve bu üstünlükleri sayesinde birbirlerine muhtaç yani tamamlayıcı olarak yaradılmıştır. ‘Biz insanları çift yarattık’ sözünde de bahsedilen konu eşitlik değil, budur.
Kadın ve erkeğin birbirine eşit olmaması her konuda eşit hak ve fırsat tanınmasına engel değildir elbette. Önemli bir ayrıntı; din, dil, ırk, soy, renk kısacası kişinin insiyatifi dışında ortaya çıkan özelliklerine dayalı yargının yanlış olması, kadın erkek eşitliğinden çok daha vahim bir durumdur ki konuyu dağıtmayayım.
Aslında demek istediğim özetle şu; ‘ Elmanın diğer yarısını arıyorum’ cümlesini tasvip etmiyorum.
Bir insanın cins olarak benzerini bulması bile çok çok küçük bir ihtimalken evleneceği insanın aynı kendisi gibi biri olmasını ummak çok abes bir durum iştigal eder. Ancak her iki cinsin de kendisini tamamlayan birini bulması mümkündür ve böyle bir durumda bir elmanın iki eşit yarısı değil, kadının elmanın içi, erkeğin ise dış kabuğu olması söz konusu olabilir ya da bunun tam tersi.
Bir bütün olabilme arzusudur kadını erkeğe, erkeği de kadına yakınlaştıran.. Dışarıdan bakıldığında ‘ bir bütün elma ‘ olarak görünmek, 'biz olmak' işte bence tüm mesele bundan ibaret.
Samyeli Tuana
Her Hakkım Saklıdır®™
|l|lllll|lll||ll||lll
12041983 0545
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder